Her ne kadar tasarım koruması, ürünün estetik yanına yoğunlaşan bir koruma türü olarak değerlendirilse de günümüzde modern tasarım kavramı estetik ve fonksiyonel özelliği bir arada içermektedir ve hem sınai mülkiyet hem de fikri mülkiyetin konusunu oluşturabilmektedir. İyi bir ürün ortaya koymanın tek yönlü olarak estetik ile gelişemeyeceği, işlevsellik ve sosyal yararın da ürünün geliştirilmesinde ve değerinin arttırılmasında önemli faktörler olduğu kabul edilmiştir.
Tasarım korumasında aranan şartlardan biri de ayırt edici özellik niteliğidir. Ayırt edici özellik kriterinin değerlendirilmesinde esas alınan kriterlerden biri de “tasarımcının seçenek özgürlüğünün derecesidir”. İlgili kriter Kanun madde 56 (6) hükmünde “Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.”şeklinde yer almıştır. Kanun Madde 58 (2) ise, “Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır” şeklinde ifade edilmiştir.
Bu kriterin uygulanması sonucu, ürünün tasarımcısının seçenek özgürlüğü arttıkça tasarıma sağlanan koruma da o derece genişleyecektir. Bir ürünün işlevini yerine getirmek için ancak belirli bir şekilde tasarlanması zorunluysa, bu ürün tasarım koruması görmeyecektir zira bu şekilde bir ürüne koruma tanınması hak sahibinin tekelleşmesine sebep olacaktır. Özellikle işlevsel zorunluluk arz eden parça tasarımları (must fit) ve görsel zorunluluk arz eden parça tasarımları (must match) bakımından daha katı yorumlanmaktadır.
Tasarım koruması, ürünün kendisine değil görünüşüne koruma sağlamaktadır. Bununla birlikte, ürünün görünümü, çoğunlukla fonksiyonel özelliklerine bağlı olarak gelişebilir. Avrupa Birliği tarafından yayınlanan 1991 tarihli Endüstriyel Tasarımların Korunmasına İlişkin Green Paper’da bu konuya değinilmiş ve estetik niteliklere koruma sağlanırken fonksiyonel ürünlere koruma sağlamayan düzenlemeler modern endüstri anlayışına aykırı görülmüştür.
İlgili konuda Avrupa Birliği ülkelerinin mahkemelerince, kurala farklı açılardan yaklaşan kararlar da mevcuttur. Çek Cumhuriyeti'nde Prag Mahkemesi, kompleks bir tasarımın parçası olan tasarım özelliklerinin ürüne benzer diğer rakip ürünlerde bulunmuyor olması sebebiyle, bu yapısal elemanların, ürünün teknik işlevi tarafından önceden belirlenmediğine karar vermiştir . Yapısal elemanların ve işlevselliğin değerlendirilmesinde rekabet haline olan diğer ürünlerin de göz önüne alınması fonksiyonelliğe ilişkin yorumun amacı bakımından da uygun görülmelidir. Fonksiyona bağlı olarak gelişen estetik tasarımın korunmamasındaki bir etmen de rekabeti muhafaza etmek ve tekelleşmeyi önlemektir. İlgili kararda fonksiyonelliğin tasarımı bağlayıp bağlamadığı belirlenirken tekelleşmeye etkisi de dikkate alınmıştır.
Hollanda mahkemelerinin verdiği kararlarda da ilgili soruna ilişkin yorumlar bulunmaktadır. Alt derece mahkemesinde, ayırt edici özellikleri fonksiyonel nitelikte olduğu için reddedilen tasarım koruması, üst mahkemece farklı değerlendirilmiştir. Den Bosch Temyiz Mahkemesi ilgili tasarımda bulunan teknik özelliklerin, diğer birçok değişik görünüm ile elde edilebileceğine karar vermiş ve tasarımın korunacağı sonucuna ulaşmıştır. İlgili dava Yüksek Mahkemeye götürülmüştür ve verilen kararda, 1tasarımcının seçim özgürlüğüve fonksiyonellik, temel olarak tasarım korumasının varlığıyla değil, tasarım korumasının kapsamıyla ilgilidir” denmiştir. Ağırlıklı olarak teknik yapısı ile ayırt edici özellikte olan bir tasarım, yine de tasarım korumasından yararlanabilecektir. Bununla birlikte korumanın kapsamı ayırt edici nitelikte ancak teknik olmayan özellikleri kapsayacaktır.
Yürürlükte olan mevzuat kapsamında tasarımın ayırt edici olsa dahi teknik özelliklerinin tasarım korumasından yararlanamayacağı, şartları varsa patent koruması kapsamında korunabileceği genel olarak kabul görmektedir. Bununla birlikte, tasarımcının seçme özgürlüğünü kısıtladığı varsayılan “tasarımın fonksiyonel yapısı” kavramının dar yorumlanması, tasarım korumasının kapsamı genişletilemesi açısından önemlidir.
Kaynakça
1. SULUK Cahit, Tasarımcıya Seçenek Bırakmayan Tasarımların Hukuki Durumu, İstanbul, 2002
2. Commission of European Communities, Green Paper on the Legal Protection of Industrial Design http://aei.pitt.edu/1785/1/design_gp_1.pdf
3. Decision of the Municipal Court in Prague from the 19 December 2012, file No. 9 Ca 328/2009
コメント